Siyah Beyaz Fotoğraflar
Güncelleme tarihi: 27 Nis 2020

Ben siyah-beyaz fotoğrafları renklilerden daha çok severim. Vaka, insanların çoğu da siyah-beyaz bir fotoğrafın karşısında, renkli olanlardan daha ziyade vakit geçirir. Neden mi?
Bana göre bunun tek bir nedeni var: Fotoğraftaki renkleri hayalimizde tamamlıyor oluşumuz.
Ne zaman siyah-beyaz bir fotoğrafa baksam, orada göremediğim ama görmeyi arzuladığım ve eksikliğini içimde hissettiğim renkleri yerlerine yerleştirmek gibi, ruhuma hasret kaldığı ve yoksunluğunu hissettiği pek çok şeyi arka arkaya derhatır ettiren, hüzünlü ve kederli bir oyuna başlarım. “Bu alçacık tepelerin etekleri hep yeşil olmalı!” derim mesela... “Şu ağaç gövdeleri açık kahverengi! Bu çiçekler mor, eflatun yahut erguvanî! Şu bir nar ağacı, elbette nar kırmızı! Burası ise besbelli bir buğday tarlası! Öyleyse şu yamaçtan aşağısı hep altın sarısı...”
Sonra gökler ve varsa engin, serin bir de deniz...
Elbette mavi! Bu kadar büyük bir boşluğu ancak mavi doldurabilir ve her rengin yerine bir başkası alsa da, mavinin yerine ancak mavi yakışır...
Siyah-beyaz fotoğraflara renklilerden daha uzun süre bakar, biraz buruk, çokca kederli ve hüzünlü bir bakış da olsa bu, onları renklilerden daha çok severim...
Çünkü hayalimde doldurduğum o renkler, hiçbir zaman solmaz, az evvel başı okşanmış bir saksı fesleğenin odaya yayılan kokusu gibi, her baktığımda tazelenir...
(HÜZÜNLÜ TEBESSÜMLER adlı kitaptan alınmıştır)