Müslüman Muhtedîler Zamanı
Güncelleme tarihi: 29 May 2020

Artık anne ve babalarının dindar hatta bırakın dindarı, sadece kimlik olarak Müslüman olmaları, gençlerin de öyle olacaklarını garanti etmiyor.
Aslında bu hep böyle idi. Anne babalar bunu akıllarına bile getirmiyorlardı sadece. Ve bu son derece konforlu bir yaşayıştı. Gençler ise, bu ihtimali hiç düşünmüyorlardı. Oysa artık düşünüyorlar. Anne ve babalarının dinine tabi olmak, onlar için artık bir tercih meselesi...
Birbirinin tamamen zıddı görüşlerin, fikirlerin, bakış açılarının aynı tezgâhta/ekranda yan yana satıldığı ve sunulduğu yaşadığımız hayat, bunu kaçınılmaz bir şekilde hepimizin görebileceği bir yere koydu.
Gençler dinlerini, Peygamberlerini, kabul edecekleri kitabı, iman edecekleri Allah’ı kendi özgür iradeleriyle seçmeleri gerektiğini fark ettiler.
Hayır! Ben bunun korkunç bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Gençler, anne babalarına ve bir şekilde hayatlarına müdahil olma hakkı edinmiş olanlara, tam olarak ifade edemeseler de, Allah’ın onlara verdiği bu özgürlüğe saygılı olmalarını istiyorlar.
Gençlerin bize, dinî bir yaşayışa karşı, direniş gibi görünen tavırları, aslında bir direniş değil, insan varoluşunun en temel ihtiyaçlarına dair bir arayıştır. Ve topyekûn bir irkilmeyi, dehşete kapılmayı ve sert bir mukavemetle karşılık vermeyi değil, hikmetli ve şefkatli bir empatiyle anlaşılmayı beklemektedir. Çünkü zamanımız, eğer ona illâ bir isim vermek gerekirse, MÜSLÜMAN MUHTEDÎLER ZAMANI’dır.
Böyle bir zamanda gençlere yapabileceğimiz en büyük iyilik, tutarsızlıklarımızla, adaletsizliklerimizle, katı ve bu dinin Peygamberine (asm) ümmet olma iddiası içinde olan hiç kimseye yakışmayacak kabalıklarımızla, ekranlardan taşan “dinî” soytarılıklarımızla, şüpheler ve soru(n)lar karşısındaki kafa karışıklılığımızı ve cehaletimizi kapatmak için başvurduğumuz küçümseyici tavırlarımızla, bölerek, ötekileştirerek, ezerek, utandırarak boyun eğdirmek, hükmetmek çabalarımızla.. gençler ve Rableri arasına, Peygamber aleyhisselam arasına, Kur’an arasına girmemektir...
•••
Özkan Öze'nin HÜZÜNLÜ TEBESSÜMLER isimli kitabından alınmıştır.