Hayata dair...

Hayat dibinde delik olan bir kovayla su taşımak gibi. Yürürsün ve su, kovanın dibindeki delikten sürekli dökülür.
Dökülen bu sular yüzünden, yolda bir takım bitkiler filizlenmeye, bazı çiçekler belirmeye başlar. Zaman zaman geriye dönüp baktığında, şöyle dersin kendi kendine:
“Umarım bu minicik filizler menekşelere, neşeli çuha çiçeklerine, altın kalpli papatyalara ait olsun. Allah esirgesin de, deve dikenleri, ebucehil karpuzları, yakıcı ısırgan otları göğermesin bu geçip gittiğim yollarda arkamdan...”
Bir de tuhaf şey, kovadaki sular azaldıkça, onu taşımak zorlaşır. Ve bir gün kovanın içinde hiç su kalmadığında, daha tek bir adım atamayacağını bilerek yürürsün...